Aziz milletimiz, her türlü imkânsızlık ve zorluğa rağmen verdiği İstiklal mücadelesi, vatan sevgisi, bağımsızlık aşkı, inancı ve kararlılıklarıyla adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır.             

Bu şanlı destanımız kahramanlarımız tarafından bize bırakılan en onur verici mirastır. Biz de bu şanlı destanın 99. yıl dönümünde gurur ve heyecan içerisindeyiz.

99 yıl önceki bağımsızlık ateşinin ruhu 15 Temmuz hain darbe girişiminde de gün yüzüne çıkmıştır. Nasıl ki İstiklal mücadelesinde bu vatan genciyle yaşlısıyla kadınıyla erkeğiyle mücadele verdiyse bu hain darbe girişiminde de herkes topyekûn mücadele etmiştir. Ne diyordu ünlü şair Namık Kemal “Ecdadımızın heybeti maruf-ı cihandır, Fıtrat değişir sanma! Bu kan yine o kandır”

Bugün ülkemiz; büyüyen ekonomisi, güçlü ordusu, zengin kültürel yapısı ve uluslararası saygınlığıyla çok önemli bir ülke konumuna gelmiştir. Gelecek neslimize daha güçlü daha ferah daha yaşanabilir bir ülke bırakmak için birlik, beraberlik ve inançla bir arada olmalıyız. Biz eğer bir ve beraber olursak devletimizi ve milletimizi bölmek isteyen hainlerin oyununu boşa çıkarmış olacağız.

Cumhuriyetimizi korumak, ülkemiz ve milletimiz için çalışmak, gerektiğinde fedakârlıkta bulunmak hepimizin müşterek vazifesidir. Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşımak için genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle okumalı, araştırmalı, üretmeliyiz.

Şunu unutmayalım ki, gelecek nesillerimizin temeli ne kadar sağlam olursa Türkiye Cumhuriyeti de o kadar güçlü olacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle tüm vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, İstiklal Savaşı’nda, 15 Temmuz’da ve terörle mücadelede ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve milletimizin birliği ve beraberliği için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, kahraman gazilerimizi de saygı ve şükranla anıyorum.